Faiz Düşerken Yükseliyor: Faiz Artınca Enflasyon Neden Hızlı Düşmüyor?

featured
Share

Share This Post

or copy the link

Mayıs 2023 seçimleri ardından Haziran 2023’te değişen ekonomi yönetiminin 11 ay önce başlattığı değişimin etkileri henüz tabana yayılmadı. Enflasyon yükselirken 2-3 ay içinde fırlayan göstergeler, 11 ayda neden düşmüyor? Prof. Dr. Burak Arzova, Aposto bültenlerinden Exante için enflasyondaki düşüşün neden hızlı olmadığını yazdı.

Kaynak: https://aposto.com/s/enflasyon-neden-…

Mayıs 2023 seçimleri sonrasında değişen ekonomi yönetimi göreve geleli 11 ay geçti.

Seçimler sonrası, göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘rasyonel politikalara’ geri dönüleceğini açıklamıştı. 

Enflasyonla mücadelenin ‘öncelik’ olduğu halen söylenirken, enflasyon halen yükselişini sonlandırmadı.

Beklenen ve yapılan hesaplamalara göre, “patikada” ilerleyen enflasyon, tepe noktasını Mayıs ayı rakamlarıyla görecek.

2023 yılında açıklanan Haziran, Temmuz ve Ağustos aylık enflasyon oranlarının yükselişiyle 2024 yılında ‘baz etkisinden yararlanacağız.’ Bu, fiyatların düşeceği anlamına gelmezken, yıl sonu beklentileri Merkez Bankası tahminlerinin üzerinde olacak olarak öngörülüyor.

Peki, faiz artışı yüzde 8,5’ten yüzde 50’ye kadar gelirken, enflasyon neden düşmüyor?

Prof. Dr. Burak Arzova, yazısında bunu birkaç sebebe bağlıyor:

1. TCMB’nin TÜİK verilerini esas alarak yaptığı hesaplamada, verilere yönelik “soru işaretleri var.”

Madde fiyatları, bölgesel enflasyon verileri, ‘çarşı, pazar fiyat artışlarıyla uyumsuzluk’, İTO verileriyle kopukluk gibi unsurlar, faizin doğru belirlenmemesine yol açıyor. diyen Arzova, şunları ekliyor: 

Fiyatlama davranışlarındaki dengesizliğin temel nedenlerinden biri açıklanan rakamlara duyulan güvensizlik.

2. 2021 yılında faiz indirimleriyle geçilen ekonomi modelinde, “ekonomiye büyük bir zarar verildi.”

Zararın etkilerini giderebilmek emek ve zaman gerektirecek. 

3. 2021 yılında geçilen ve 2023 seçimleri sonrası sonlanan ekonomi modelinde “kaynak transferi yaşandı.”

Orta ve düşük gelirli kesimlerden, zengin kesime yönelen kaynaklarla, gelir dağılımının bozulmasına işaret eden Arzova, ‘Ekonomi kötü diyorlar ama bütün restoranlar tıklım tıklım dolu, alışveriş merkezleri de dolu, herkes yiyor, içiyor diye hep kendi kendimize soruyoruz ya, işte bu sorunun cevabı burada yatıyor’ diyor.  

En zengin yüzde 10 kesimin 8,5 milyon, yüzde 20’lik kesimin de 17 milyon kişi olduğunu hatırlatarak, ‘fiyatlama davranışları da uyumsuzlaştı’ diyerek durumu açıklıyor.

4. “Merkez Bankası enflasyonla mücadelede tek başına”

Enflasyonla mücadelede para politikasına destek olması gereken ‘Maliye Politikası yok’ diyen Arzova, kamu harcamalarına dikkat çekiyor.

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Login

To enjoy Şehirdeki Magazin privileges, log in or create an account now, and it's completely free!